Mobbing, yani psikolojik terör; iş hayatının sinsice ilerleyen ve kanayan yarası. Bu gerçek olayı, bir kaç gün önce üstelik ülkenin en prestijli şirketlerinden birinde yaşandığını dinledikten sonra, bir kez daha bugüne kadar nelere şahit olduğumu düşündüm. Benim en çok dinlediğim ya da bizzat tanık olduğum vakaların tahmin edilen sebepleri, cinsel isteğe karşılık verilmemesi, kendinden daha nitelikli bir ekipten dolayı yetersizlik hisseden ya da gücünü dedikodudan ve insanları birbirine kırdırmadan alan yöneticilerin, bilinçli yıldırma hırsları idi.Tanı koymak için netleşmek adına şunun söylendiğini biliyoruz; “sürekli” ve bilinçli olarak ”işten ayırmak” için bir şeyler yapılıyorsa, yaşanılan olaya mobbing diyoruz. Yaşadığımız her negatif durum (fazla dengesiz iş yükü, kaba, küfür edebilen bir yönetici, dedikoducu insanlar vb.) bu kapsamda olmayabiliyor. Nice ayrımcılık, terbiye sınırlarını aşan olaylar yaşanıyor, ancak sistematik değilse “mobbing” sayılmıyor. Mobbing yapanın amacı, kişinin kendi isteği ile işten ayrılmasını sağlamak. Amacına ulaşana kadar da yaptıklarına devam ediyor.Dillendirmekten Korkmamak Gerek
Mobbing “tehlikesi” taşıyan durumlar da ciddi problem, bu nedenle süreç muhakkak doğru değerlendirilmeli. Bence, potansiyel mobbing varsa, tehlike çanları çalmaya başlamışsa, mağdur olan kişi yaşananları kendine saklamayıp mutlaka yakınları ile hatta bir uzman ile paylaşmalı. Konu her ne olursa olsun, KORKMAYIN! İnsan Kaynakları departmanına taşıyın. İnsan Kaynakları büyük güç olarak kesinlikle hemen çözer diyemem, ancak dinlemek, anlamak, çabalamak zo-run-da. Gerekirse danışmanlık ve destek alınır (hukuk&psikoloji&psikiyatri), konu masaya yatırılır.
İK Departmanının uyarılarına rağmen, üst yönetim aksiyon almıyor ya da almakta “sudan sebep” ler ile geç kalıyorsa, atın çöpe gitsin. Kurumsal kültürde ve şirketin iskeletinde metastaz başlamış demektir, belki de mevta olmuştur, kim bilir. Gerçek anlamda ciddi bir mobbing vakasında, çalışanına destek olmayan, çözüm üretmeyen, her şeyin başında durumu anlamaya çalışmayan bir yönetimin olduğu şirkette ben durmam, duramam, durmadım da. Şöyle bir düşünüyorum da, acaba kaç tane sessizce, mağdurun istifası ile sonlanan mobbing vakası vardır? Mesela bu sabah olmuştur belki bir tane. Yarın gün boyu olacaktır? Dillenmeyen, dillendirilmeyen.
Mobbingin sonlanması için ya da bu konuda yol alınması için en önemli şey, üst yönetimin konuya olan hassasiyeti ve böyle bir kültür yaratılması. Ne kadar eğitim aldırılsa da, bildiriler yayınlansa da fark etmez, önce geminin kaptanı farkında olacak ve buna izin vermeyecek. (Balık baştan kokar.)Çözümü yok gibi duruyorsa, çabalamanın ve “savaşmanın” bana göre bir manası yok. İnsanın akıl ve ruh sağlığından, beden sıhhatinden, kendinden daha önemli ne var hayatta? Değmez. Mağdur olan kişi kendinden eminse, hiç bir şey olmaz, elbet başka bir iş bulur. Yeter ki yüreğini ferah tutsun, kendinden emin olsun. Çözümsüz (yani üst yönetimin çanak tuttuğu, konunun üst mercilere taşınması durumunda dahi yol alınmadığı) durumlarda, şartlar müsaitse, hızla iş aramaya başlayıp, bulduktan sonra istifa etmek en sağlıklısı. İşten ayrılana kadar geçecek olan sürede de sıhhatli olabilmek, sakin kalabilmek, metanetli olabilmek için destek alınabilir. Bu asla pes etmek değildir. Mevzu bahis olan şey, hoş olmayan davranışlara maruz kalmanın ötesinde mobbingse, hukuki süreç ile yola devam etmekte fayda var.Kim ne derse desin, bence hala mobbing davasından, bir çok kimse korkmuyor da çekinmiyor da. Öyle olsa ”sahada / pratikte” örnekler yaşanmaya devam etmez. Çünkü asıl problem, ispatlamanın zorluğu. Eğer mobbinge uğradığınızı düşünüyorsanız, bu konuda mutlaka uzman bir avukata başvurun. En büyük tavsiye de şudur ki, mümkün olduğunca kanıt toplamak gerek. Her şey not edilmeli, smsler, e-postalar, yazılı notlar, ne varsa özenle saklanmalı, bu işin bir de yarını var!
Her yaşanan olay, olumsuz da olsa, dayanamayacak hale de getirse, insanı olgunlaştırır. Ben “gün olup devran döneceğine”, “herkesin ektiğini biçeceğine” çok inanıyorum. Hayatım boyunca böyle oldu, olacak da…
İlk Yorumu Siz Yapın