Her Beyin “Kadın” Doğar, Bazıları “Erkek” Büyür!

Prof. Dr. Louann Brizendine, bir kadın olarak “kadın beyni”ne el atmış olan bir doktor. Hormonların etkisine o kadar inanmış ki, 1994 yılında San Francisco California Üniversitesi’nde “Kadınlar için Duygu durum ve Hormon Kliniğini” kurmuş, kadın ve erkek beyni üzerine çeşitli araştırmalar yapmış. Erkekler Mars’tan Kadınlar Venüs’ten dedik, birbirimizi anlamıyoruz derdimiz nedir dedik, farklılıklarımızdan duyduğumuz her rahatsızlıkta birbirimize kılıf aramayalım da dedik. İşte Brizendine, “Kadın Beyni” adlı kitabında, kadınların aslında “hormonlar” tarafından nasıl yönetildiğini, hormonların kadınların duygu durumlarını nasıl etkilediğini ve erkek beyni ile aralarında hangi ciddi temel farklar olduğunu anlatıyor.

Brizendine; “insan, hayatına kadın beyni ile başlar. Bütün fetüs beyinleri ilk iki ay içerisinde kadın beyni gibi görünür. Anne karnında 8. haftadan sonra, testosteron seli ile bazıları erkek beynine dönüşür“ diyor. Erkek ve kadın genetik kodlarının %99’dan fazlasının aynı olmasına rağmen sadece otuz bin genin %1’inden daha azı cinsiyetler arası değişiklik gösteriyor. Ancak bu fark öyle bir fark ki, algıyı, düşünceyi, duyguyu belirleyen nöronlara kadar vücudumuzdaki tüm hücreleri etkiliyor.

Peki Farkımız Gücümüz mü?

Erkek beyni, kadın beyninden %9 daha büyüktür. Bu durum ne yazık ki 19. yüzyılda kadının daha az zihinsel kapasitesi olduğuna yorumlanmış. Asıl gerçek şu ki; kadın ve erkek eşit miktarda beyin hücresine sahiptir. Yani, hücreler kadın beyninde daha küçük bir kafatasına korseyle sıkıştırılmış gibidir!

– Depresyon, kadınlarda erkeklere nazaran daha çok görülüyor (Menstrüal dönemden dolayı ay içinde kadınların duydudurumları çok değişiyor ve her ay beyinlerinin bazı kısımları neredeyse %25 oranında değişiyor. Bir başka sebep ise limbik sistemin kadınlar da daha büyük olması).

– Kadın ve erkek baskı ve çelişki durumlarında farklı tepkiler veriyorlar, sebebi beyin yapısı ve kimyası. (Almanya’da yapılan bir çalışmada, deneklere üç boyutlu bir film seyrettirmişler, performansı tamamlama da bir fark olmasa da, kadın ve erkeğin kullandıkları beyin devrelerinin farklı oldukları gözlenmiş).

– Erkeklerin, cinsel eğilimler ve saldırganlık ile ilgili beyin işlevlerini idare eden bölümleri kadınlarınkinin 2,5 katı daha büyük.

– Her kadın beyni, genetik olarak, en güçlü atalarının zorlu doğa koşullarında verdikleri tepkileri vermeye programlı. Her gerilim, kadın beyninde, hayati tehdit taşıyormuş gibi algılanıyor. Yani modern hayattaki fatura ödenmesi sorunu ile hayatta kalma mücadelesi, kadın beyninde aynı! (Bu durum annelerin kış günü bere takmadığımızda verdiği tepkiyi de açıklar 🙂 ).

Erkek beyni, gerçekten aniden ortaya çıkan fiziksel bir tehlike söz konusu olmadığı sürece kadınlar gibi tepki vermez. (“Hassasiyeti” ile bağıran bir kadına, eşinin “ne oldu deprem mi olu, yangın mı çıktı ki bu kadar bağırıyorsun” temalı boş bakışları da hep bundan!)

– Bilinen yanlışlardan biri daha: erkekler, matematikte daha başarılıdır. Brizendin, matematik ve bilimde, kadın ve erkeğin kapasitelerinin aynı olduğunu savunuyor. Sadece önemli bir ayrıntı var. Östrojen hormonu, kadın beynine hücum ettiğinde, kadın iletişim ve duygulara daha önem veriyor, o tarafa yöneliyor.

Bilim alanında daha az kadın çalışmasının, bilime olan yetkinlikle ilgisi yoktur. Kadın beyninin daha sosyal olma isteği, ki arkasında hormonlar yatar, daha fazla iletişim içinde olacağı meslekleri seçmesini sağlar. Bu karar, değerler ile ilgilidir, yetersizlik değil!

Kadın beyni, sosyal yetenekler, derin arkadaşlık bağları kurmak, yüzleri okumak, çıkar çatışmalarını ortadan kaldırmak gibi inanılmaz yetenekler ile donatılmıştır. (İş hayatında kadın beyninin önemi için de paha biçilemez diyorum!)

– Geniş iletişim merkezi sebebi ile kız çocuklar erkek olanlardan daha konuşkandır. (Yetişkinlikte de öyle! 🙂 ) Kadınlar günde 20.000 kelime kullanırken, erkekler 7.000 kelime kullanır.

Hayatının ilk 3 ayında kız bebeklerin göz teması kurma ve bakışma yeteneği %400 artarken, erkek bebeğin bu alandaki gelişmesi neredeyse hiç! (Yetişkinlikte de bu farklılık aynı kalıyor bana kalırsa, erkekler kendilerine yapılan kaş gözü anlamak bir yana dursun, ne var diye tepki veriyor. 🙂 )- Yüz ifadelerini okuma ve ses tonlarını yorumlama kabiliyeti, kadınların küçük yaşlardan itibaren başkalarının onayını alıp alamadıklarını anlamaya itiyor.- Kız çocuklar eğer doğru hareket ederlerse bekledikleri karşılığı alacaklarını düşünürler. Bu durum, yetişkin bir kadının narsist ya da duygusal anlamda uygun olmayan bir erkeğin peşinden koşmaya sürükleyen sebeptir; “eğer doğru şeyi yaparsam beni sevecektir”.

– Östrojen hakimiyetindeki bir kadın beyni, çatışmadan kaçınmaya çalışır, çünkü çatışma onaylanma sevecenlik ve iletişim içinde olma ihtiyacı ile çelişir. Erkek beyninde ise, rekabet, yapısının bir parçasıdır.

– Testosteron tarafından şekillendirilen erkek beyni, kadın beyni ile benzer biçimde sosyal bağlar kurma arayışına girmez (Asperger sendromu ya da otizm spektrumlu rahatsızlıklar erkeklerde kızlardan 8 kat daha fazladır).

Brizendine, genetik mi çevre mi tartışmasının yersiz olduğunu, kadın ve erkek beyninin gelişiminde aslında ikisinin de etkili olduğunu söylüyor. Bebeklikten menapoza kadar ki tüm süreçte, detaylı bir şekilde kadın beynini, hormonların etkisini ve davranışlarını anlattığı kaynaktan beni en çok etkileyenleri aktarmak istedim. Devamı için “Kadın Beyni”, kesinlikle en az bir kez okunmalı. Konu ile ilgili Uzman Psikolog Ruşen Nur Arıkan’ın güzel bir makalesine rastladım.

Kadın ve erkek doğası gereği farklıdır. Biyolojik farklılıklarımız dünyaya bakışımızı dahi şekillendiriyor. Bazen bir şeyin sebebini bilmek, anlamak için ilk adım oluyor. Bu farklılıktan doğacak güçtür asıl huzur, mutluluk, başarıyı sağlayacak olan. Zaten ataerkil öğelerle donatılmış bir toplumda, kadını anlamak için özel bir çaba gerekiyor. Sesini duyurmak için, anlamak için, anlatmak için. Biraz daha anlamak adına, işe beyin yapısı ve farklılıkları ile başlamak, fena bir fikir olmasa gerek!

 

Louann Brizendine’in keyifli TED sunumu: https://www.youtube.com/watch?v=deJUY8CmdNQ

 

canel Yazar:

İlk Yorumu Siz Yapın

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir