Bir elin nesi var, iki elin sesi var: Mentorink

Şu hayatta yalnız olmak zor!

Yaşam koşullarının giderek zorlaştığı günümüz dünyasında, gerek okul hayatı gerek iş hayatı hatta özel hayatımızda bile değişmeye, gelişmeye ve şartları etkin yönetmeye zorlanıyoruz.

Enteresan bir şekilde hayat standartlarını yükseltebilenlerimizin bile mutlak bir tatmin, mutluluk arayışı baki. Ne istiyorum, ne bekliyorum, ne ile tatmin olurum…

Hele bir de üniversitedeyken yaşadığımız “okulu bitirince beni neler bekliyor” kaygısı…

İşte bu noktada insanın danışabileceği, “o yollardan ben de geçtim” diyebilecek bir mentorunun olması ne kadar büyük bir nimet diye düşünmüşümdür hep.

Acar Baltaş diyor ki, “her başarılı insanın geçmişinde, başı sıkıştığında hâlâ kapısını çaldığı, akıl danıştığı, bir “usta”sı, bilge kişisi vardır. Bilginin hızla yayıldığı günümüzde bile genç kuşaklar kendilerine yaşamın sırlarını aktaracak bu ustalara ihtiyaç duyuyorlar. İşte bu ustalara verilen yeni isimdir mentor.”

Ben koçluk kadar mentorluğa da inananlardanım. Benden önce aynı yoldan geçmiş birinin yaşadıklarını öğrenmek kadar, benim geçtiğim yolun başındaki birine de el uzatmak isterim. Elbette iki elin sesi var.  Biliyoruz ki, birçok araştırma insanların başkalarını mutlu ettikçe mutlu olduğunu söylüyor, bundan ala bir başkasının yaşamına dokunuş mu olur? Üstelik mentorluğun hatırı sayılır kanıtlanmış faydaları da ortada, onlara da şu şekilde bir göz atalım:

  • Mentorluk ve mentilik yapmış kişiler iş hayatlarında 5 kat daha sık terfi alıyorlar.
  • Mentorluk veya mentilik yapmış kişiler %20 daha fazla kazanç elde ediyorlar.
  • Fortune500 şirketlerinin %70’ten fazlasında mentorluk programları uygulanıyor.
  • Üst düzey yöneticilerin %60’ı mentorluk aldığını ve %97’si şu an geldikleri konumda aldıkları mentorluğun çok büyük katkısı olduğunu ifade ediyor.
  • Üniversite öğrencilerinin %60’ı iş seçiminde mentorluğun çok hayati bir faktör olduğunu söylüyor.

Benim birçok mentorum oldu, iş hayatı için destek alıyorum derken özel hayata yansıdı… Özel hayat derken, hobilere sıçradı. Bazen, bazı şeyleri yeniden keşfetmeye gerek yoktur. El vermek deyimi Anadolu’da çok kullanılan bir tabirdir ve bence mentorluk kavramını zaten doğal bir şekilde biz bu topraklarda yaşatıyoruz. 🙂

Tam da bu noktada mentorluğu, bir sosyal sorumluluk projesi ile hayata geçiren Mentorink’i kutlamayalım da ne yapalım? Mentorink, sistemli bir şekilde mentor-menti ilişkisini düzenliyor, kullanıcı dostu platformu ile karşılıklı süreç takibini sağlıyor. Her ilişkide olduğu gibi mentor-menti birlikteliğinde de karşılıklı faydaya inanıyorum. Mentorink de bunu, üniversite öğrencilerini ve genç profesyonelleri bir araya getiren, kişiselleştirilmiş bir “birlikte gelişim” platformuyuz şeklinde açıklıyor.

Benim bildiklerimi aktarma, birilerine dokunma zamanım gelmiş diyen bir genç profesyonel de olabilirsiniz, keşke bir bilene danışsam, bana yol gösterilse diyen bir üniversite öğrencisi de…

İkisi de yepyeni ve gelişim odaklı bu kapıya çıkıyor: www.mentorink.com

canel Yazar:

İlk Yorumu Siz Yapın

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir