İş’ten İç’e Dönüş Zamanı -2

Tam 10 yıl önce 30 yaşımı doldurduğumda yazmışım İş’ten İç’e Dönüş Zamanı‘nı. 30’lar kulübüne “hoş”geldim. 30 yaş buraya getirdi ise, kim bilir 40 yaş neler getirir… Nasipse görmek, yazmak da kısmet olsun! demişim. 🙂

E madem geldim bu yaşa ve hala bloğum benimle o zaman yazmalıyım dedim. Yazmak hala iyi geliyor…

Zaman yolculuğu yapılan filmleri çok severim. İnsanlar yıllar öncesine gider ve o yıldaki kendileriyle karşılaşır ve bazen bir yabancı, yeni tanıştığı biri gibi gelir ya. İyi ki o yazıyı yazmışım da benim de böyle hissi yaşamam nasip oldu. İnsan 10 yılda bu kadar mı farklılaşır… O gün bunları hayal edemezdim zaten etsek yaşadıklarımız ne sınav olur ne tekamül herhalde.

Hala arkasındayım yazdıklarımın. Ekleyeceklerim var ama.

Kendimi küçük yaşlarımdan beri olgun zannederdim. Güçlü zannederdim. Dirayetli sanırdım. Oysa ne kadar yerim varmış meğer. Acı yarıştırılmaz, acı güzellemesi olmaz da, yine de çok büyük sınavlar henüz yaşanmamışsa büyük konuşmamak lazımmış, iyi temennileri, dilekleri dilde güzellikleri sürdürmek lazımmış.

Hayatın inişli çıkışlı olduğunu bilsem de 30’lar beni çok başka yerlere savurdu. Fiziken de savurdu bazen ama ruhen… Çok. Dengeyi hep merkeze almak gerekiyormuş. Yarınlar yokmuşçasına olan, yapılan ne varsa o yarınların geleceği öngörüsü çok kıymetliymiş.

Sınır çizmek, net olmak, çok büyük kazaların, yaraların, ilişki problemlerinin tek önleyicisi, tek ilacıymış. Şimdiki aklım olsa doğru sınır çizmeyi öğrenmek için ne gerekiyorsa yapardım. Keşke biri bana bunu söyleseydi, gözüme gözüme soksaydı. Bu altın değerinde öğüdü 1 kişi bile okur, nasiplenirse benden mutlusu olamaz. Kelebek etkisine inanırım.

40’lı yaşlarımdan beklentim büyük. Hiçbiri fiziksel şeylerle ya da büyük kariyer planlarıyla ilgili değil. Hepsi iç huzurla, kendim olmayı sürdürmekle, olduğum halimle kabul gördüğüm insanlar daha çok bir arada olmakla, başkası ne der demeden doğru bildiklerimi yapmamla, özgürce karar almakla, özgürlük özgürlük ve özgürlükle ilgili.

Hadi yine yapalım 🙂 Nasipse görmek 50’yi, yazmak da kısmet olsun!

canel Yazar:

İlk Yorumu Siz Yapın

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir